Büyüdüğünüzü ne zaman anladınız?

Ben büyüdüğümü Edip Cansever şiirlerini anlamlı bulmaya başladığımda anlamıştım. Edebiyat hocamı hatırlıyorum. Ona çok sinir oluyordum. Kendisi gibi garip zevkleri var; Edip Cansever şiirleri ne biçim, hiç bir şey anlaşılmıyor demiştim ergen halimle.

Anne ve babasını sevmediğini söylüyordu, aile deyince sinirleniyordu. İnsan anne babasını nasıl sevmez, ne biçim evlat diyordum içimden. Yazdığım kompozisyonu okuyunca “matematik bölümünde ne işin var senin” demişti. Bir kere daha sinir olmuştum, ne karışıyorsa her şeye demiştim. Aslında yazmanın içimde uyandırdığı heyecanı ben bile fark etmemişim.

Sonra babasının okumasını hiç istemediğini köyde kalması için kitaplarını yaktığını, ailesine karşı sürekli savaş verdiğini anlatmıştı. Sonunda öğretmen olmuş ve karşımızdaydı. Hikaye daha anlaşılır olmuştu. Geçen gün lisede bir şeyler karaladığım defteri buldum. Hocanın adını yazıp bir sözünü not etmişim.

“Ben ne zaman beyin fırtınası yapsam, babam cereyan yapıyor diye pencereleri kapatırdı.”

Komik bir eleştiri. Bazen baş edemediğimiz, büyük savaşlar verdiğimiz durumların acı tarafını atlatıp onu mizaha dönüştürüyoruz. Büyümek. Bazen gürültülü oluyor bazen de zamanla, sessizce anladığın şeyin içinde buluyorsun kendini.
Şimdi Edip Cansever en sevdiğim şair ve şiirlerini okurken aklıma geliyor.

“Bir cümle tuhafsa dikkat!
pek tuhaftır insanın tırnak çıkardığı
Sonra da boyadığı,
ne demeli sonra da kestiği.”
Edip Cansever

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir