Çayımızı ikram ettikten sonra ileride duran radyosunu açıyor. “Sadece Diyanet Radyo’yu dinlerim. İş yaparken açarım, arkadan sesler gelir kulağıma. O benim arkadaşım, bu evde ki her şey gibi eski” diyor. Ben de radyoyu çok severim, çocukluğumdan beri radyo dinlerim diyorum. Sonra tanıdık bir sese gidiyor kulağım Nisan Kumru seslendiriyor. Şimdi bir şiir okumaya başlasa diyorum içimden. Yakın bir arkadaşı görmüş gibi hissediyorum. Sesler, bir yüzü görmek kadar önemlidir benim için. “Bir rüya duyar bir ses görürsün” diyor şarkıda. Bazen sesleri görüyorum bazen hayalet seslere suretler veriyorum kendimce, karşıma alıp anlatıyorum, oluyor öyle.
Ataol Behramoğlu
“İnsan seslerine tutunarak ilerliyorum
Kollarım alabildiğine açık
Yuvarlanmamak için uçuruma
**
Unuttuğum sesi annemin
Bazen düşlerimde çınlayan
**
‘Kendine iyi bak’ diyen sesler
‘Nasılsın’ diyen sesler
Kaygılı, dostça çınıltılı, ince, kalın, boğuk ya da tiz
Kendimi en kötü duyumsadığım zamanlarda
Duymak istediğim o sesler
Tutunarak güven duyduğum
Birlikte bir karanlığı geçtiğimiz…”
Bir yanıt yazın