Yine de yeterince olağanüstüydüler ve kesin olan bir şey var: Daha iyisini bulana dek onlarla yetinmek zorundayız.

Otobüsün camından dışarıyı izlerken, bir arabanın arka camında yazan kelimeyi gördüm. Tanıdığım birinin çok sevdiği hayatına kattığı bir kelime. Bunu görmeden az önce de o kişiyi düşünüyordum. Kelimeyi okuyunca bir süre odaklanıp kaldım. Böyle bir anım olmasa sadece bakıp gecerdim muhtemelen. Belki dikkatimi bile çekmezdi ama durup yarım bir gülüş atacak kadar tepki verdim. Hala eski iletişimimiz olsaydı onu arayıp “bak ne gördüm” derdim. Kelimelerin gücüne inanırım; anlatmanın, dinlemenin. Kıymet vermek kişiseldir karşınızda bir muhatap olmasa da. Her şey bir tesadüf mü yoksa bizim dünyamızda olup bitenler mi?

* Fizikçi Richard Feynman, aposteriori saptamalar hakkında söyle bir espri yapardı: “Biliyor musumuz, bu akşam akıl almaz bir şey geldi başıma,” derdi. -Plakası ARW 357 olan bir araba gördüm. Düşünebiliyor musunuz? Bu akşam eyaletteki onca plaka arasından o mústesna plakayı görme olasılığım ne kadardı acaba? Inanılır gibi değil dogrusu.” Anlatmak istediği elbette şuydu: Her olağan durumu olağanüstü göstermek kolaydir, yeter ki onu kaderin bir cilvesiymis gibi düşünün.

Demek ki yeryüzünde yaşamın doğuşuna önayak olan olay ve koşullari, olduğunu düşünmekten hoşlandığımız kadar olağanüstü olmaması da mümkün. Yine de yeterince olağanüstüydüler ve kesin olan bir şey var: Daha iyisini bulana dek onlarla yetinmek zorundayız.

HEMEN HER ŞEYİN KISA TARİHİ / Bill Bryson

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir